Türkiye’nin İlk Nükleer Santralinde 4. Reaktörün Temeli Atıldı

Güncelleme 22 Temmuz 2022, 12:37

Temel atma törenine Valimiz Ali Hamza Pehlivan, Rusya Devleti Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Alexey Likhachev, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, Mersin Milletvekilleri Zeynep Gül Yılmaz, Hacı Özkan ve Baki Şimşek, Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanı Dr. Zafer Demircan, il protokol üyeleri ile Türk ve Rus yetkililer katıldı.
Açılış Töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez;
“Cumhuriyetimizin 100. yılında açılışını birlikte gerçekleştireceğiz”
Bakan Dönmez, Türkiye’de ilk adımları 1950’lerde atılan nükleer enerji çalışmalarının çeşitli nedenlerle akamete uğradığını vurgulayarak, “Nükleer enerji Türkiye için artık bir rüya olmaktan ziyade gerçekçi bir hedef haline dönüştü. Biz 2018’de Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Sayın Alexey Likhachev ile yine buradaydık. Akkuyu’nun ilk reaktörünün temelini birlikte atmıştık. Bugün de son reaktörün temelini yine birlikte atıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl da yani Cumhuriyetimizin 100. yılında da açılışını hep birlikte gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Akkuyu NGS’nin, Cumhuriyet tarihinin “tek kalemdeki” en büyük yatırımı olduğuna dikkati çeken Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tamamlandığında 4 reaktör elektrik talebimizin neredeyse yüzde 10’unu tek başına karşılayabilecek durumda olacak. Aslında Akkuyu’da tek santral değil 4 santral yapıyoruz gibi de düşünebiliriz. Bu 4 reaktör 60 yıl boyunca kar kış, gece gündüz demeden 7 gün 24 saat aralıksız çalışacak. Eğer Akkuyu NGS’nin ürettiği kadar elektrik üretecek bir doğal gaz santrali yapsaydık büyüklüğü 6 bin 400 megavat olacaktı. Bu santral ortalama 30 yıl işletmede kalacağı için 30’uncu yılın sonunda aynı büyüklükte ikinci bir doğal gaz santrali daha inşa etmek zorunda kalacaktık. Çünkü doğal gaz santrallerinin teknik ömrü sınırlı. Bu işin inşaat maliyeti. Santralde kullanılacak doğal gazın maliyetine gelince, böylesi bir santral için yıllık 7 milyar metreküp ilave doğal gaz kullanacaktık. Akkuyu’nun 60 yıl boyunca işletmede kalacağı düşünüldüğünde, Akkuyu ile aynı büyüklükteki bir doğal gaz santrali için toplamda 420 milyar metreküp gazı ithal etmek durumunda kalacaktık. Bu mevcut doğal gaz ihtiyacımızın neredeyse 8 katından daha fazla bir rakam demek.”
Sahada 300’e yakın iş sağlığı ve güvenliği uzmanı çalışıyor
Bakan Dönmez, projedeki çalışmaların planlandığı şekilde ilerlediğini belirterek, sahanın her noktasında çalışmaların eş zamanlı sürdürüldüğünü ifade etti.
Santralin birinci ünitesinin reaktör basınç kabı ve buhar jeneratörlerinin montajının tamamlandığını, ana sirkülasyon boru hattının kaynak işlemlerinin de devam ettiğini aktaran Dönmez, “Birinci, ikinci ve üçüncü ünitenin kor tutucularının montajı tamamlandı. İkinci ünitenin iç koruma kabının üçüncü katmanı da yerleştirildi. Üçüncü ünitenin de iç koruma kabının ilk katmanı tamamlandı. Bugün dördüncü ünitenin temelinin atılmasıyla birlikte bir safhayı daha geride bırakmış oluyoruz.” şeklinde konuştu.
Dönmez, sahada iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili her konunun en ince detayına kadar takip edildiğini vurgulayarak, sahadaki sürecin sorunsuz devamı için 300’e yakın iş sağlığı ve güvenliği uzmanının mesai harcadığını anlattı.
Denetimlerin mevzuata uygun, sürekli ve eksiksiz yapıldığını kaydeden Bakan Dönmez, ilgili bakanlıklardan uzmanların sahada denetimler gerçekleştirdiğini dile getirdi.
“600’ü aşkın Türk mühendis burada”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu NGS’nin bugünkü haliyle dünyanın en büyük şantiyelerinden birisi ve devam eden NGS projeler arasındaki en büyüğü olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Dünyada sadece 5 adet bulunan dünyanın en büyük vinçlerinden ikisi burada, Akkuyu’nun inşaatında hizmet veriyor. Akkuyu’dan çıkarılacak hafriyat malzemesiyle Türkiye’nin etrafında 1 metre genişlikte yaklaşık 7 metre yükseklikte bir set yapılabilirdi. Buraya dökülen ve dökülecek beton miktarıyla Türkiye’yi doğudan batıya gidip gelebilirsiniz. Burada kullanılacak demirler uç uca eklense dünyanın çevresini tam 19 kere dolaşabilirsiniz. Burada kullanılan boru bağlantıları Ankara-İstanbul arasındaki uzaklığa eşit, yaklaşık 450 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Kullanılacak kablo miktarı Ankara ile Sayın Likhachev’in ofisinin bulunduğu Moskova arasını 2 kez gidip gelecek miktarda olabilirdi. Böylesine dünyanın en büyük projelerinden birinden bahsediyoruz. Akkuyu, sadece ekipman olarak değil iş gücü hacmiyle de dünyanın en büyük projelerinden birisi. Şantiye sahasında en yoğun günlerde 25 binden fazla kişi çalışıyor. Çalışanlarımızın büyük bir kısmı, neredeyse yüzde 80’i kendi yurttaşımız, vatandaşlarımız. Başta nükleer enerji, inşaat, elektrik elektronik olmak üzere 600’ü aşkın Türk mühendis burada, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali için ter döküyor.” Türkiye’nin gelecekteki nükleer santrallerini işletecek ve yenilerini kuracak mühendislerin yurt dışındaki eğitimlerinin devam ettiğini belirten Dönmez, Rusya’da eğitim alan 317 öğrenciden eğitimlerini tamamlayan 246’sının Akkuyu NGS’de işe başladığını, 71 öğrencinin de eğitimlerinin sürdüğünü bildirdi.
“Nükleer güç santralleri en yüksek güvenlik standartlarıyla inşa ediliyor”
Bakan Dönmez, Akkuyu NGS’nin sadece üreteceği elektrikle değil aynı zamanda “yeşil enerji” hedefine yapacağı katkıyla da önemli bir rol üstleneceğini ifade ederek, NGS’nin kömür bazlı hesaplamaya göre yılda 35 milyon ton, işletmede kalacağı 60 yıllık süreçte de toplamda 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceğini vurguladı.
Nükleer enerjinin “yeşil yatırım” olarak kabul gördüğünü belirten Dönmez, şöyle konuştu:
“Biliyorsunuz Avrupa Birliği, geçtiğimiz günlerde nükleer enerjinin ‘yeşil yatırım’ olarak kabul edilmesini onayladı. Fransa ve İngiltere de iklim değişikliği hedeflerini tutturmak için yeni nükleer santrallerin yapılacağını duyurdular. Dünyada nükleer teknoloji bu denli gelişmişken hala basmakalıp düşüncelerle nükleer enerjiye karşı çıkmak ideolojik yanılsamalardan başka bir şey de değildir. Nükleer güç santralleri en yüksek güvenlik standartlarıyla inşa ediliyor. Akkuyu’da da en yüksek güvenlik standartlarına sahip en son teknoloji ürünü üçüncü nesil VVER-1200 tipi reaktörler kullanılacak. Böylece enerji arz güvenliğimizi çevreci, rekabetçi ve güvenilir bir enerji kaynağıyla desteklemiş olacağız. Akkuyu, yerli teknoloji ve üretim kapasitemizin gelişmesi adına da öncü bir rol üstlenecek. Santral, tam 550 bin parçadan oluşacak. Burada inşaat, elektrik-elektronik, makine ve imalat sanayi ile bunların alt dallarıyla pek çok sektör iş yapıyor. Nükleer teknolojinin yerlileşmesi adına önümüzdeki dönem, yerli şirketlerimiz için hem diğer yerli şirketlerle hem de yabancı şirketlerle ciddi iş birlikleri ve potansiyeller doğuracak. Kararlı duruşuyla Türkiye’yi nükleer enerjiyle buluşturan Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ve desteklerinden dolayı Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’e şükranlarımı sunuyorum.”
Dönmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Türkiye, Rusya ve İran arasında, İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”nda bir araya geldiğini anımsatarak, “Her iki lider de zirvede bir aradaydı. Enerji konuları da görüşüldü. Hiç şüphesiz Akkuyu’daki bu proje de gündeme geldi ve bugün bu törenin yapılacağını her iki lider de biliyor. Onların da selamlarını sizlere iletmek istiyorum.” ifadesini kullandı.
Rosatom Başkanı Alexey Likhachev ile TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız’ın da birer konuşma yaptığı programda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Vali Ali Hamza Pehlivan ve Akkuyu NGS’de hazır bulunan protokol üyelerinin butona basmasıyla 4. Reaktörün temeli atıldı.
Başa dön tuşu