
Güncelleme 8 Nisan 2022, 12:20
Türkiye genelinde tarım, hayvancılık ve gıda alanında faaliyet yürüten meslek odası, sendika ve çeşitli kuruluşların kurduğu Tarım Platformu’na Mersin de eklendi. Mersindeki sendika, oda, dernek ve vakıflardan oluşan Tarım Platformu’nda, tarımda yaşanan sorunların kalıcı çözümleri için ortak mücadele vurgusu yapıldı.
Mersin Ziraat Mühendisleri Odası’nda kamuoyuna tanıtılan Tarım Platformu’nun Dönem Sözcüsü Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim oldu. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyelerinin de destek verdiği toplantıda konuşan Birim; tarımın, doğa koşullarına bağlı, mutlaka korunması gereken ve uzun vadeli planlanması gereken bir sektör olduğunu belirtti. Tüm dünyada, özellikle küresel salgının ilk çıktığı günlerden bugüne kadar geçen sürede tarımın ve gıdanın yaşamsal öneminin herkes tarafından kabul edildiğini söyleyen Birim, “Tarım ve gıda sektörü ‘milli güvenlik sorunu’ olarak görülmüş, gelişmiş ülkeler dahil ek ekonomik tarımsal destek paketleri ile korumacı politikalar uygulamaya konularak sektörün tümüyle serbest piyasaya bırakılamayacak kadar önemli ve stratejik bir sektör olduğu anlaşılmıştır” dedi.
“TARIMDA YAŞANAN SORUNLAR GİDEREK ARTIYOR”
Türkiye’de olağanüstü koşullarda bile somut korumacı politikaların yaşama geçirilmemesi, yerli üretimi ve üreticiyi koruyucu somut desteklerin gündeme gelmemesi, üretici ve tüketicilerin boyutunda yaşanan sorunların giderek artması sonucunu doğurduğunu öne süren Birim, “Tarım politikasında emek aleyhine sermaye lehine yapılan her düzenleme; yetersiz ve dengesiz beslenmeden yüksek gıda enflasyonuna, çarpık kentleşmeden çevre felaketlerine, toplumsal tahribattan kültürel yozlaşmaya kadar çok çeşitli alanlarda sorunlara neden olmaktadır. Küresel iklim değişikliği somut bir gerçekliktir. Ancak ranta dayalı ve sermaye çıkarı öncelikli uygulamalar yüzünden yaşanan iklime dayalı doğal afet ve felaketlerin sorumluluğunu ‘iklim değişikliği’ kavramına yüklemek haksızlıktır. Yapılması gereken doğal dengemizi bozan, başta su ve toprak olmak üzere doğal kaynaklarımızı yok eden ve kirletenlere karşı somut yaptırımların ayrımsız derhal uygulanmasıdır. Tarıma yönelik politika belirlemede sadece ilgili bakanlıkların değil, neredeyse toplumun her kesiminin görüş ve önerileri dikkate alınmak zorundadır” ifadelerini kullandı. Tarım Platformu bileşenleri olarak, Türkiye’nin tarım politikalarının hayati önem arz ettiğini, tarım ve gıda sektörlerinin kamu yararını ve toplum çıkarını esas alarak ekolojiye duyarlı ve halkın refahına dayalı olması gerektiği düşüncesiyle “Tarım Platformu” kurduklarını aktaran Birim, platform bileşenleri olarak, ülke düzeyinde eşzamanlı etkinliklerle seslerini daha gür duyurmayı ve doğru tarım politikalarının yaşama geçirilmesini amaçladıklarına dikkat çekti.
“TARIM ALANLARI KORUNMALI”
Yaşanan köklü ve ciddi sorunların çözülmesi için kısa, orta ve uzun vadeli öncelikli somut talepleri açıklayan Birim, şöyle devam etti: “Tarımda ve gıdada yaşadığımız ciddi sorunların çözümü için, alanı serbest piyasanın insafına bırakan mevcut Neoliberal Tarım Politikaları terk edilerek, ivedilikle Kamucu Tarım Politikaları gündeme gelmelidir. Tarım sektöründe planlı kalkınma gündeme gelmeli; arazi kullanım planlaması, tarımsal üretim planlaması, sulama planlaması, eğitim-istihdam-yatırım planlaması ivedilikle yaşama geçirilmelidir. Tarımsal kamu yönetimi güçlendirilmeli, Tarım Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı, liyakatlı kadrolar yönetime gelmelidir. Tarım alanları, çayır ve meralar, zeytinlikler ve diğer dikili alanlar koşulsuz korunmalı, rant amaçlı mevzuat düzenlemelerine izin verilmemeli, üretim alanlarımız amacı dışında kullanılmamalıdır. Ormanlarımız, zeytinliklerimiz enerji ve madencilik yatırımları ile yok edilmemelidir. Girdi ve ürünlerde dışa bağımlı politikalardan vazgeçilmeli, ar-ge çalışmalarına daha fazla pay ayrılarak girdilerde, tarımsal üretim planlaması ile temel ürünlerde kendimize yeterli duruma gelinmelidir.”
“Üretemezsek tüketemeyiz” bilinci doğrusunda, üreticinin ve tüketicinin mutlu olduğu bir ülkede yaşamanın mümkün olduğunun altını çizen Birim, “Bizler, Tarım Platformu bileşenleri olarak; yaşanan yakıcı ve yıkıcı sorunların çözümü için bilimsel veriler doğrultusunda mücadele, toplumsal mücadele, hukuk mücadelesi ile birlikte, hep birlikte ortak mücadele kararlığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.