Güncelleme 1 Temmuz 2022, 14:20
SES Mersin Şubesi tarafından, Aile Hekimliği Yönetmeliği hakkında yapılan açıklamada, sağlık hizmetlerinin gittikçe kötüye gittiği öne sürülerek, “Sağlık emekçileri sömürülüyor” denildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ödeme Ve Sözleşme Yönetmeliği’ni protesto etmek amacıyla ülke genelinde gerçekleştiren iş bırakma eylemlerine çağrı yaptı. Şubeden yapılan açıklamada, “Aile hekimliği çalışanlarının statüsü, il sağlık müdürlüklerine bağlı işçi noktasına getirilmiş, kölelik sistemine taşınmıştır. Aynı zamanda başta pandemi sürecinde olduğu gibi, toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, kamuoyunu bilgilendiren, görüş ve önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla üç kez dile getiren Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sağlık çalışanlarının sözleşmeleri feshedileceği yönetmelikte yer almıştır” denildi.
“SAĞLIK EMEKÇİLERİ SÖMÜRÜLÜYOR”
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin kötüye gittiği, sağlık emekçilerinin daha fazla sömürüldüğü belirtilen açıklamada, “Sağlık emekçilerin çalışma koşulları kötüleşmiş, iş güvencesi her yıl yenilenip yenilenmeyeceği belirsiz olan sözleşmeye dayalı istihdamla ortadan kalkmış, iş yükü ve şiddet tehdidi, bütün bunlara bağlı olarak da emekçiler açısından kendini değersiz hissetme duygusu artmıştır. Bireysel ve tek taraflı sözleşmelerle ücretlerin ve çalışma süresinin belirlenmesi ücret ve iş güvencesizliği yaratmaktadır. Ceza puanına bağlı sözleşme feshi ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Yine kamu dışı sağlık emekçisi istihdamı bu kişilerin hemen her durumda işinden olma kaygısı yaşamasına sebep olmaktadır. Öyle ki hastalık ve doğum izni kullanmaktan bile imtina edilir hale gelinmiştir” ifadelerine yer verildi.
“MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”
Aile hekimliği uygulamasının neoliberal sağlık reformlarının bir parçası olduğu söylenen açıklama, şöyle devam etti: “Aile Hekimliği uygulaması AKP iktidarının diline dolamayı huy edindiği biçimde ifade edecek olursak ne ‘milli’ ne de ‘yerli’dir. Bu sistem; sağlık hizmetlerinin kapitalist üretim-tüketim ilişkisine indirgendiği kar amaçlı bir sitemdir. Toplum yararına olmayan ve emek sömürüsünü derinleştiren bu sistemden vazgeçilmelidir. Halk ve işkolu emekçileri açısından nasıl bir sağlık sistemi olması gerektiğini defalarca ifade ettik. Bu konuda sendikamızın ve iş kolundaki emek meslek örgütlerinin yaptığı onlarca çalıştay/kurultay sonuçları yetkililer ile paylaşıldı. Bu sistemin değişmesi gerektiğine dair yılardır mücadele yürütülüyor. Bu mücadeleyi sonuç alıncaya emekçilerin ve halkın örgütlü kurumları aracılığıyla hizmetlerin üretilmesinden sunulmasına kadar karar alma mekanizmalarında yer aldığı bir sistem oluşturuncaya kadar devam ettireceğiz.”