Mersinli gurbetçi aileden gümrük kapısında eziyet iddiası

Güncelleme 9 Mayıs 2022, 13:07

Almanya’nın Friedrichshafen şehrinden bir süre önce Türkiye’ye gelen Mersinli gurbetçi Volkan Ailesi, Edirne Gümrük Kapısı’nda eziyet gördüklerini iddia etti. Gurbetçi Nurhayat Volkan, kadın memur ile tartışmasından sonra büyük eziyet gördüklerini ve sabaha kadar da soğuk bir odada eşi ve otizmli oğlu ile birlikte keyfi gözaltında tutulduklarını iddia ederek şikâyetçi oldu.

Almanya’nın Friedrichshafen şehrinde yaklaşık 20 yıldır bulunan Mersinli gurbetçi aile araç ile Türkiye’ye gelirken, Edirne Gümrük Kapısı’nda eziyet gördüklerini, ailece soğuk bir odada sabaha kadar keyfi şekilde gözaltında tutulduklarını iddia etti. Gurbetçi Aile yaşananlarla ilgili ilgili bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi(CİMER) üzerinden şikâyetçi oldu.
Almanya’da yaşayan Nurhayat Volkan eşi Ünsal Volkan ve otizmli çocukları Fatih ile birlikte bir süre önce kendilerine ait özel araçla Türkiye’ye geldi. Gurbetçi Aile Edirne Gümrük Kapısı’nda uzun süren giriş işlemleri nedeniyle tartıştıkları gümrük memurlarının keyfi eziyetine uğradıklarını, sabaha kadar da soğuk bir odada haksız yere gözaltında tutulduklarını iddia etti.
“SAATLERCE BEKLETİLDİK”
Almanya’dan Edirne gümrük kapısına 2 günlük yolculuktan sonra geldiklerini, aşırı yorgunluk ve soğuk hava da böbrek problemleri yaşadığını belirten Nurhayat Volkan, araçla sıraya geçtiklerini, gişede memur olmadığı için bekleme sürelerinin çok uzamasıyla saatlerce beklemek durumunda kaldıklarını söyledi. Bunun nedenini sormak üzere diğer gişede ki memura gittiğini dile getiren Volkan, “Yanımda tansiyon hastası bir yaşlı teyze de bulunuyordu. Bu nedenle de diğer gişede ki kadın memura gidip, ‘Hanımefendi acaba bizim gişede işlem yapacak memur ne zaman gelir, bir bilginiz var mı?’ dedim. Üstelik kendimin böbreklerimden dolayı çok ağrım olduğunu ve bizim sırada yaşlı tansiyon hastası teyze olduğunu belirttim. Memur hanım bana ‘Birazdan, sizinle ilgilenecek memur gelir’ dedi. Bende sıraya tekrar arabaya gittim ve beklemeye başladık. Aradan 15, 20 dakika kadar geçti, ağrım daha çok artmaya başladı ve beklediğimiz gişe de yine memur gelmedi, tekrar diğer gişede ki aynı bayan memurun yanına gittim. ‘Ben iyi değilim memur hanım, ağrım daha çok arttı’ dedim. Memur hanım, elinin tersiyle bana sinirli bir şekil de bakarak, ‘Git sıranda bekle, size memur gelecek’ dedi. Bu hareketi beni çok üzdü, bu nedenle çok içerledim” dedi.
“BİR SURİYE, BİR AFGAN VATANDAŞI KADAR DEĞERİMİZ YOK MU?”
Kadın memurun kendisine hakaret içeren davranışının nedenini sormak üzere yanına gittiğini anlatan Nurhayat Volkan, şöyle devam etti:
“Onun bana yaptığı el işaretini ona göstererek, ‘Niçin bu ülke de, kadın kadına sanki düşmanmış gibi bakıyor ve empati yapamıyor. Gurbet ellerde çalışarak ülkemize döviz getiriyoruz, vergimizi ödüyoruz, Vatanımıza katkı da bulunmanın gururunu yaşıyoruz, bir Suriye vatandaşı ve Afgan vatandaşı kadar değerimiz yok mu sizin gözünüz de, ben hastayım ağrım arttı diyorum siz küçük bir empati bile yapmıyorsunuz, üstelik elinizin tersini göstererek ‘git arabada bekle’ diyerek azarlıyorsunuz’ dedim. Bunun üzerine bayan memur yine beni azarlayarak, ‘Simdi git sıranı bekle birazdan seninle görüşeceğiz!’ diyerek, tehditkâr konuştu. Ben de o ağrı ve sızıyla üstelik psikolojimin alt, üst olmasıyla söylenerek, arabaya gittim. Daha sonra bizim gişeye aynı memur hanım geldi. Gişe de sıra bize geldiğinde, memur hanıma, az önce siz beni tehdit ettiniz, ‘Seninle görüşeceğiz’ dediniz, bunu açıklarmısınız ne görüşeceksiniz benimle?’ dedim. Elimde telefon kamerasını da açtım, çünkü kendimi ispatlamaya hakkım olduğunu düşündüm, başka hiçbir delilim yoktu. Amacım orada onun bana yaptığı haksızlığı ispatlayabilmekti, kendimi o ağrının için de savunmasız, yorgun ve psikolojim alt üst olmuş hissediyordum, orada ben acil ambulanslık duruma gelmiştim. Bana başka bir memur gelerek ‘Lütfen görüntüyü kapatır mısın’ dedi, onun ricasından dolayı kırmayarak, videoyu sonlandırdım. Daha sonra da az bir görüntü vardı rica ettikleri için sildim.”

“SABAHA KADAR BUZ GİBİ ODADA BEKLETİLDİK”
Kendisinin sorusuna yanıt vermeyen kadın memurun elinde kendi pasaportları ile gişeden sinirlenerek çıktığını gördüğünü vurgulayan Nurhayat Volkan yaşananları daha sonra şöyle özetledi:
“Kendisine ‘Lütfen bizim pasaportlarımızı veririmsin, biz başka bir memura işlem yaptırmak istiyoruz’ dedim. Bunun üzerine daha çok sinirlenen ve bize pasaportlarımızı teslim etmeyen bayan memurla devam eden durumdan dolayı, Otizmli olan oğlum ‘Anneme kötü bir şeyler yapacak’ korkusuyla arabadan koşarak, benden tarafa doğru gelmeye başladı, bunun üzerine diğer bir erkek memur oğluma koşarak yakasından tuttu. Ben, ‘Oğlum otizmli ne olur bırakın ona bir şey yapmayın’ diye bağırmaya başladım, ardından eşim arabadan hızlı bir şekilde çıkarak, ‘Oğlumuz hasta o hasta bir çocuk, bırakın oğlumuzu’ diye koştu. O sırada ben bayılmışım, o esnada neler olupbitti, bilmiyorum. Ardından, gözümü açtığım da, insanlar başıma toplanmıştı, orada ki gurbetçiler de bizi teselli ettiler. Çocuğumu polisler götürdü, daha sonra hepimizi gümrük kapısın da bekleme salonuna aldılar, gece buz gibiydi ve bekleme salonun da ısıtıcı yoktu, bizi orada sabaha kadar ifade için beklettiler ve ben böbreklerim ağrısından perişan durumdaydım. Yorgun, halsiz ve bir taraftan memleket özlemi çekerken, hiçbir gurbetçi sanmıyorum ki, durup dururken olay çıkarmaz ve olaya karışmaz. Birde üstelik Mersin’e geldikten sonra 5 gün hasta yattım. Bize yapılan bu eziyetin cezasız kalmamasını istiyorum. Konuyu ilgili bakanlıklar ve CİMER’e de yazdım.”
Geceyi keyfi olarak tutuldukları odada geçiren gurbetçi aile sabah saatlerinde gümrükte yapılan işlemlerinin ardından Türkiye’ye giriş yaptı.

Başa dön tuşu