Güncelleme 13 Şubat 2023, 13:36
Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekibi, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde depremden 132 saat sonra 5 yaşındaki Şengül Karabaş’a ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
“Asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AFAD öncülüğünde JAK, AKUT, AFAD ve Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) gibi Türkiye’nin göz bebeği kurumları ile sivil toplum kuruluşlarından oluşan ekip, pazartesi gününden itibaren adeta zamanla yarışıyor.
Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen depremde Yüsra Yıldız ile annesini enkazdan yaralı çıkaran arama kurtarma ekiplerinde yer alan JAK ekibi, bu acı olayda da Gaziantep’in İslahiye ilçesi, Fevzi Paşa Mahallesi, Kardelen Apartmanı enkazında 5 yaşındaki Şengül Karabaş’a ilk ulaşanlardan oldu.
Küçük çocuk, 12 saatlik çalışma sonucu depremin 132’nci saatinde enkazdan çıkarılarak hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 10 dakika sonra da enkazdan küçük kızın babası Sezai Karabaş çıkarıldı.
Sağlık ekiplerince ilk kontrolleri yapılan çocuk, sağlık görevlilerinden “sarı kola” istedi, öpücük yolladı.
Bu bölgede arama kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdüren ekiptekiler o anları anlattı.
JAK Arama Kurtarma Bölük Komutanı Jandarma Yüzbaşı Yusuf Atacan, AA muhabirine, Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığına bağlı, JAK taburu olarak depremin hemen ardından bölgeye intikal ettiklerini belirtti.
Salı gününden itibaren de Kardelen Apartmanı’nda arama kurtarma faaliyetlerini icra ettiklerini aktaran Atacan, şunları kaydetti:
“Öğlen saatlerinde çalışma yaptıkları esnada bir boşluk oluştu. O boşluktan arkadaşlarımız içeriye seslendi. Karşılığında da bir yardım çağrısı geldi. Daha sonra burada bulunan Yeni Anadolu Madencilik ekipleri, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları ve jandarma kurtarma ekipleri olarak boşluktan aşağıya galeri açma metoduyla, kuyu açma tekniğiyle ilerlemeye başladık. Sonrasında ilk olarak Sezai Bey’e ulaştık. Kendisiyle görsel ve fiziksel teması sağladık. Yeterince boşluk oluştuktan sonra da ilk olarak Şengül kızımızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Daha sonra biraz daha genişleterek Sezai Bey’in çıkmasına uygun hale getirip kendisini de oradan alıp sağlık unsurlarına teslim ettik. Geniş bir alanda mahsur kalmışlar ayaktaydı, biz kendisiyle irtibat kurduğumuzda yaklaşık 1-2 metrelik bir boşlukları varmış. Hatta biz çalışırken biraz daha geride durmalarını telkin ettik. Sağ olsunlar onlar da ellerinden geleni yaparak, çabalayarak, umutlarını hiç kaybetmeyerek bize de umut oldular. 132 saat sonra enkazdan sağ bir şekilde burada bulunan arama kurtarma ekipleriyle ortak çalışma sonucunda çıkardık.”
Bu duygunun tarif edilemeyecek kadar özel olduğunu vurgulayan Atacan, o anları şu şekilde anlattı:
“Yanlarında bir şey yokmuş, (Şengül) ilk önceliği su oldu, su istedi bizden. Tabi ki de sağlık ekiplerine teslim etmeden önce hiçbir şekilde kendisine yiyecek ve içecek vermedik. Sağlık ekipleri kendisine gerekli ilk tıbbi müdahaleyi yaptı. Sonrasında da hastaneye sevk edildiler. Bizim buradaki çalışmamızdan itibaren ilk iki canlımızdı. Daha önce maalesef hep enkazdakilerin cansız bedenlerine ulaşmıştık. Bizim için de çok büyük umut verici bir olay oldu. Şu an daha fazla motive olduk. 2020’de Elazığ’da meydana gelen depremde de jandarma arama kurtarma timleri olarak Yüsra bebek ve annesini enkaz altından sağ salim sağlık ekiplerine teslim etmiştik. Ondan sonra da bu kadar uzun bir süre geçtikten 132. saatte tekrar iki cana dokunmak bizler için gerçekten çok gurur verici.”
Günlerdir Burada Çalışıyoruz
Jandarma Teğmen Merve Gezginci ise günlerdir burada çalıştıklarını ve enkazdan canlı çıkarmak için çalıştıklarını ifade etti.
Şengül Karabaş ve babasını kurtardıkları için ayrıca mutlu olduklarını aktaran Gezginci, bunun kendilerine de çok olumlu yansıdığını sözlerine ekledi.