Güncelleme 6 Şubat 2024, 18:17
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, “6 Şubat 2023 Depremlerinde Hayatlarını Kaybedenleri Anma Günü” ilan edilmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, geniş bir coğrafyayı etkileyen depremlerde resmi açıklamalara göre 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiği, 107.204 kişinin ise yaralı olduğu 6 Şubat gününün, ‘6 Şubat 2023 Depremlerinde Hayatlarını Kaybedenleri Anma Günü’ ilan edilmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
Dinçer verdiği kanun teklifi ile “6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla meydana gelen ve “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen depremlerde hayatlarını kaybedenleri anmak ve deprem gerçeğini unutmamak için 6 Şubat gününün “6 Şubat 2023 Depremlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma Günü” olarak ilan edilmesi amaçlandığını” belirtti
Dinçer’in kanun teklifinin genel gerekçesinde:
Ortaya çıkan ağır tablo Cumhuriyet tarihimizin en ağır felaketiyle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
Son yıllarda birbiri ardına felaketler yaşıyoruz. Yaşanan her aşırı doğa olayı, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle afete dönüşerek büyük can ve mal kayıplarına neden olmuştur. 6 Şubat 2023’te “Asrın Felaketi” olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız depremler bu felaketin en büyüğü olmuştur. Geniş bir coğrafyayı etkileyen depremde yüz binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla yaşanan 7.7 ve7,6 büyüklüğündeki depremler 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı 11 ilimizde. (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elazığ) büyük yıkıma ve can kaybına yol açmıştır. Ortaya çıkan ağır tablo Cumhuriyet tarihimizin en ağır felaketiyle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Bu güne kadar yaşadığımız pek çok büyük depreme karşın ülkemizin, şehirlerimizin, binalarımızın, kurumlarımızın ve halkımızın depreme hazır olmadığı gerçeğini çok acı biçimde göstermiştir.
Kentsel dönüşüm projeleri deprem riski düşük alanlarda değil, rantı yüksek alanlarda kentsel dokuyu tahrip eden bir anlayışla ve yandaşlara sermaye aktarma aracı olarak kullanıldı
Bu yıkımın en büyük sebeplerinden biri müteahhitlerin ve iktidarın plansız bir sanayileşme ve kentleşme kalkınma modeli olarak benimsenmesidir. Bir diğer sebep de sermaye birikimi için ucuz iş gücü ve ucuz altyapı anlayışına fazla kazanç peşine düşmesidir. Bugün yaşanan tablonun sorumlusu da bu anlayışın sürücüsü olan ve iktidarda olduğu 20 yıl boyunca şehirlerimizi depreme hazır getirmeyen ve afetle mücadele konusunda üzerine düşeni yapmayan siyasi iktidardır. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı, eğitimi niteliksizleştirerek, kentsel dönüşüm projeleri deprem riski düşük alanlarda değil, rantı yüksek alanlarda kentsel dokuyu tahrip eden bir anlayışla ve yandaşlara sermaye aktarma aracı olarak kullanıldı. Rant uğruna kontrolsüz, denetimsiz, kaçak yapı ve çarpık kentleşmeye göz yumarak yaşanan felaketlerin nedenlerini ve sonuçlarını gizlemeyi yönetim politikası haline de getirmiş olan siyasi iktidar, depre